
Arkadaşlık kelimesi kalpleri, duyguları, paylaşımları birbirine yakın insanlar için kullanılır. Bizim toplumuzda bu terim çok fazla bir anlam ifade eder. Bu, paylaşım, yardımlaşma, dayanışma, kötü gün dostluğu, gönül yakınlığı gibi güzellikleri anlatır. Arkadaş, arkadaşıyla sadece selamlaşmadan öte sevincini, üzüntüsünü, dertlerini paylaşır, ortak olur. Bu söylediklerimin çoğunun geçmişte kaldığını, bu güzel değerlerimizi yitirdiğimizi biliyorum. Bu güzellikleri yaşadığımız çocukluk günlerimizi aramamak mümkün değil. Bu dönemlerde aile sıcaklığı ile arkadaş sıcaklığı bir arada yaşanırdı. Arkadaşa değer vermek, büyüklerine değerle eşti. Saygın arkadaş kavramı, toplumun birbirine sevgi, saygısının bir göstergesidir. Toplumdaki kişilerin birbirlerini sevmesi, değer vermesi aile, sonrada arkadaşlık, dostluk kavramının güçlenmesiyle oluşur. Bir çocuğun eğitiminde olsun, yetişmesinde olsun arkadaşlarının yardımı, desteği çok önemlidir. Sosyal kaynaşma için arkadaşlık kavramı çok gereklidir.
Günümüzde sanayileşme, toplumun sosyal yapısında önemli değişikliklere neden oldu. Arkadaşlık anlayışı da saygınlığını yitirmeye başladı. Zamanımızda erozyona uğrayan değerler arasında, arkadaşlık kurumu da nasibini almıştır. Toplum kişilerle, kendisine faydalı olduğu ölçüde ilgileniyor. Bireyselliğin hızla arttığı yaşamımızda, kaybettiğimiz bu güzel değerlerin farkına varamamaktayız.
Arkadaşlıklarımızda artık özellikle büyük kentlerde, sabah işe giderken bazen solgun bir şekilde söylenen günaydın sözcüğünü bile aramaktayız. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı bile çok daha sonra kahve sohbetinde veya yolda öğrenebiliyoruz. Yaşam denilen tren hızla geçip gidiyor, bizler hala birçok değerlerin farkında olamıyoruz. Kapıdan, tuz, şeker, kahve istenilen, dışarıda çocuklar kaldığında sahip çıkılan, hastaya, düğüne, kedere ortak olunan arkadaşlık güzellikleri artık gittikçe azalmakta. Gelişen teknoloji bize refah getirmekle birlikte, insan ilişkilerini zayıflattı. Arkadaşlığı olumsuz etkileyen nedenler arasında ekonomik zorluklar, güven duygusunun giderek azalması gibi sorunlar bulunmakta. Güven ortamı olmayınca sıcak ilişkiler, dosthane yaklaşımlar oluşamıyor.
Batı’da daha önce sadece kendi için kazanan, kendisinden başkasına değer vermeyen, bencilliğin ön planda olduğu bir yaşam biçimi hâkimdi. Ama bunların sonucunda da, bu topluma korku ve güvensizlik virüsü bulaşmıştı. Kazanan ama arkadaşına, komşusuna dahi güvenmeyen, korkan insanlar topluluğu oluşmuştu. Bu ortamdan kurtulmanın çözümü yanı başlarındaydı, yani kapı komşularıydı, arkadaşlarıydı. Bunların sonucunda da doğruyu görüp arkadaşlık, komşuluk kurumlarının gelişmesi için çalışmalar başlattılar.
Bütün bunları yazarken, geçen günlerde Cam sporun yıllar öncesinin, teknik adam, sporcu ve idarecileriyle yaptığımız buluşma, arkadaşlığın güzelliğini bir kez daha ortaya koydu. Uluslararası sporculuğuyla her zaman onur kaynağımız olan Hocamız Bülent Eken ile yola çıktığımız amatör futbol serüvenimiz unutulmaz arkadaşlık anılarıyla doludur. Birlikte olduğumuz bu günde arkadaşlığın ışıldayan aydınlık yüzünü bir kez daha gördük.
Ahmet Güdücü oğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder