Popüler Yayınlar

10 Aralık 2010 Cuma

Unuttuğumuz Güzellik, Tebessüm


Gülümsemek nedir? İnsanın mutluluğunu, yaşama olan sevgisini yansıtan güzel bir eylem biçimidir. İçten olmak ve karşı tarafa samimi duygularımızı küçük bir tebessümle iletebilmektir. Yaşamın üzerimizde yarattığı dertler, geçinme zorlukları, çeşitli sorunlar nedeniyle gülmeyi unutmuş bir toplum olduk. Sokakta yürürken, şöyle bir çevremize baktığımızda genelde asık suratlar ve donuk çehrelerle karşılaşırız. Gerçi böyle bir duruma düşmemizin bir nedeni de kişilerin bitmek bilmeyen istekleri. Bazen bu talepler öyle çoğalmakta ki, kişi bunları karşılamak için aşırı bir hırsla çalışmakta ve dolayısıyla hep gerilmektedir. Öyle ki bu kazanımlar sırasında da hep yıpranmaktadır. Kendisine mutlu olabilmesi için zaman ayırmamaktadır. İçimizdeki sahip olma duygumuzu incelediğimizde, bu hırsı örneğin hayvanlarda görmüyoruz. Onun için onlar daha kolay mutlu olabiliyor. Bir kuş komşusundan daha fazla yuvaya sahip olmaya çalışmaz, tilki tek bir yuva deliği olduğu için üzülmez, köpek ihtiyarlık günleri için kemik stoku yapmaz. Unuttuğumuz mutluluğu kazanmak için elbette çalışacağız, ancak çevremize, arkadaşlarımıza, ailemize, kendimize zaman ayıracağız. Matu’nun aşağıda yer alan bu güzel söylemi bu konuda çok şey ifade ediyor. ''Ne zaman yaşamını anlamsız, yüzeysel ve sıkıcı bulmaya başlarsan, şu dünya üzerinde kaç günün olduğunu düşün. Davranışlarına yeniden biçim ver.''

Burada bize düşen gören, değiştiremeyeceğimiz olaylar için üzülmemek ve yaşadığımız her anın bir armağan olduğunun farkına vararak yaşamaktır.

Yeni biriyle tanışıyorsanız, gülümseyin. Gülümsemenin getirdiği farkı fark edeceksiniz. Sabahları işinize, okulunuza giderken arkadaşlarınıza, tanıdıklarınıza gülümseyerek bir günaydın demek sizi hem mutlu edecek, hem de birçok insanın sevgisini, saygısını kazandıracaktır. Otomobilinizi kullanırken bir yaya veya sürücüye durup yol verdiğinizde, o kişinin tebessüm ederek yanıt vermesi size ayrı bir mutluluk ve sevinç verecektir. Gülümsemek için çok az bir kalori ile bu işi başarabiliyoruz. Kaşları çatmak için ise çok daha fazla kalori gerekiyormuş. Bu yüzden kolay olanı seçmeli gülümsemeli ve yaşama daha sıkı bir şekilde sarılmalıyız. Konfüçyüs, gülme iki insan arasındaki en kısa mesafedir der. Gülen insan hem kendisine hem de çevresine güzellikler katar. Yaşadığı çevresiyle barışıktır. İnsanlar tarafından sevilen, aranan bir kişi olur. Gülümsemenin güzelliği ile çevresinde çok etkilidir. Gülümsemek insan sağlığı açısından da çok gereklidir. Halk arasında bile bir kahkaha bir kilo ete bedeldir sözü oldukça yaygındır. Öyle ki çok eski öykülerde insanların yaşadıkları günleri, sadece güldükleri günler diye sayarlarmış. Hiç gülmeden geçen günlerimiz kaybolmuş günlerimizdir. Gülüşümüzde beynimiz endorfin denilen mutluluk hormonu salgılıyormuş. Bu hormon ise tansiyonu düzenliyor, stresi azaltıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyormuş. Gülümseme denen sihirli anahtarı yanımızdan hiç ayırmayalım. İnsanlar için en güzel hediye tatlı bir gülümseyiştir.

"Ekmeğimi al benden, suyumu al, Ama alma benden gülüşünü..." Pablo Neruda’nın bu güzel dizeleri gülmenin büyüsünü çok güzel anlatıyor.

Ahmet Güdücüoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder