Popüler Yayınlar

14 Aralık 2010 Salı

Bilgisayar Dünyamız


Her geçen gün yalnızlığımızın arttığı, buna karşın çare aramak gayretinde olmadığımız yaşamımız devam ediyor. Kendimize, çevremize, olaylara yani yaşamın kendisine karşı olan ilgisizliğimiz gün geçtikçe artmaktadır.

Öyle ki yalnızlığımızın doğurduğu umutsuzlukları bilgisayar klavyelerinde aramaktayız. Bunların nedenlerini düşündüğümüzde çeşitli sebepler ortaya çıkmakta. Yalnızlık duygusu, kişinin kendisiyle ilgilenen, ona zaman ayıran yakınlarının olmaması, bir gayesinin olmayışı, kitap okumaması, bir sanatla meşgul olmaması, sporla ilgilenmemesi. Yakın kişilerin eleştirilerinden, yanlış anlamalarından endişe edip düşüncelerini onlarla paylaşmak istemeyip, tanımadığı kişilerle bu ihtiyacını gidermeye çalışması gibi çeşitli nedenlerle insanlar bu boşluklarını sanal dünyada aramaktadırlar.

Bilgisayar çağı, yaşantımızı oldukça kolaylaştırması yanında bizlerden bir sürü şey götürmektedir. Arkadaşlık olgusunun gelişeceği en güzel ortam insanların yüz yüze paylaştığı duygulardır. Ekran başında oluşan arkadaşlık, çoğu zaman samimiyetten uzak bir paylaşmaya dayanmakta. Biz gerçek dostlukların hep yaşanarak ve paylaşarak büyüdüğünü, geliştiğini gördük. Ailesi içinde veya arkadaş çevresinde uyum sorunu yaşayan, kendisiyle yeterince ilgilenilmeyen çocuklarımız dertlerini paylaşmada hep klavyelere yönelmektedirler.

Çocuğu olanların bildiği yeni bir tehlike gelişiyor. "Sanal dünyada şiddet." Dünyanın her köşesinden kolay katılımla oynanan ve şiddet içeren oyunlar, gençler için önemli bir tehlikedir. Ayrıca sanal ortamda oluşturulan bu çeşitli oyunlarda çocuklarımızın ilgisini çok çekmektedir. Fiziksel olarak yani vücudunu çalıştırarak yapacağı oyunların yerini bu sandalye ye bağlı olarak oynadığı sanal oyunlar almaktadır. Sokaklar da, oyun alanlarında, spor tesislerinde bedensel olarak yapacağı spor olayından geri kalmaktadırlar. Bu da gençler için oldukça gerekli olan spor yapma olayını ortadan kaldırmaktadır. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur düşüncesi etkisini azaltıyor gibi. Artık çocuklarımız sanal âlemde sandalye bağlı, hareketsiz bir yaşam tarzını benimsediler. Sağlıklı bir vücut gelişimini engelleyen, obezliği yayan bu biçimi engelleyip, spor yapılmasını desteklemeliyiz. Çocuklarımızı gerçek oyun alanlarıyla, bahçeleriyle tanıştırmalıyız. FİFA bile çocukları spor alanlarına çekmek için sokak futbolu turnuvalarını başlatmıştır. Burada amaç gerileyen futbolu canlandırmak ve çocukları ekrandaki futbol oyunlarından koparıp, gerçek futbol oyunlarının oynandığı sokak araları, arsalar gibi fiziksel olarak gelişecekleri gerçek hayata dönmelerini sağlamaktır. Futbol sahalarının yerini televizyondan sonra bilgisayar ekranları aldı. Ekranlara bağlanan gençlerimiz sandalyenin rehavetine kapılıp, fiziksel yeteneklerini geliştirecekleri spor sahalarından iyice uzaklaştılar. Bu uzaklaşma gençlerimizin sağlıklı vücut gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bilgisayar çocuklarını artık gerçek yaşama döndürme zamanı gelmiştir. Bunun içinde spor çok önemli bir yer tutmaktadır. Çocuklarımızı sporun hareketli yaşamına çekmemiz için hepimize görev düşmektedir. Ortaya konulması gereken spor felsefesi ve bunun devamında tesis zenginliğinin önemini iyi kavramak gerekmektedir.

Sadece izlemeye yönelik spor tesisi yapmak yerine, gençlerin daha çok spor yapacağı semt sahaları gibi tesisleri yapmak çok önemlidir.

Ahmet Güdücüoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder