Popüler Yayınlar

11 Aralık 2010 Cumartesi

Kitap Okumak


Bilim ve teknolojinin hızla geliştiği yaşamımızda, bu sürate yetişebilmek için okumanın, araştırmanın önemi her geçen gün artmaktadır. Doğruları bulmanın, anlamanın yolu okumaktan geçer. Yaşamdaki mesleğimizde, müziğe, sanata bakışımızda, kültür, spor dalında ve daha birçok alanda doğru kararlar verebilmek için okumak, araştırma yapmak gerekir. Bu şekilde yaptığımız her faaliyeti daha güzel ve daha verimli yaparız. Mesleki olarak ilerlemek için, müziği, çeşitli sanat kollarını anlamak için, sporda bilimsel başarıyı yakalamak için, yenilikleri, gelişmeleri araştırmalı ve okumalıyız. Okumak yenidünyaları tanımaya olanak sağlar. Kişinin aydınlanmasıyla birlikte, ona mutluluk ve güzellikler sunar. Okumayan bir kişi, kökleri sağlam olmayan ağaçlar gibidir. Fırtınalar karşısında ayakta durmakta zorlanır. Kitaba yönelmeyen toplumda, kültür haznesi genişlemediği için, yazılı ürünler yerine havada uçuşan dedikodular üretilir. Kitapla barışık olmadığı için sanatçısına, bilim adamına değer verilmez.”Okumak, kara günlerimin tek avunağı oldu. Ak günlerimin mutluluğuna mutluluk kattı. Okumak yoluyla insan, dünyanın gelmiş geçmiş en akıllı insanlarıyla ahbaplık kurabilir, bir süre için olsa bile”. Haldun Taner’in bu güzel sözü okumanın anlamını çok güzel ifade etmektedir.

Bugün medyada kültürel programların az olması, magazin, dedikodu programlarının çok olması, kitap okumaya yeterince zaman ayırmadığımızı doğrular niteliktedir. Gerçi seksenli yıllardan sonra özellikle kitap okuma gereksiz, zararlı gösterildi. Okumak desteklenmedi, kısa yoldan köşe dönmeler itibar gördü. Çocuklarımızda bu olumsuzluklardan dolayı eleştiri gücünü kaybettiler, her şeyi kabullenen, fazla sorgulamayan bir gençlik yapısı ortaya çıktı. Kütüphanelerimizin az sayıda olması ve kitabın pahalı olması da diğer bir olumsuz nedendi. Avrupa’nın çeşitli ülkelerini incelediğimizde, genelde her mahallede bir kütüphane bulunmakta ve kişiler kitapları buradan rahatça temin edebilmekteler. Az kitap okuduğumuzdan dolayı araştırma, sorgulama, düşünme yönlerimiz geri kalmaktadır. Yapılan araştırmalarda basından öğrendiğimize göre, televizyon izleme konusunda Dünyada dördüncü sıradayız. Ve ortalama zamanımızın dört beş saatini televizyon karşısında geçiriyormuşuz. İşin bir ilginç yanı da, okuma yazma oranın yüzde seksenlere ulaştığı günümüzde, kitap okuma oranı eski yıllara göre daha da azalmakta. Almanya da yılda ortalama altmış bin civarında kitap basılırken, Ülkemizde ise bu rakam altı bin dolaylarındadır. Burada özellikle çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için bizlere görev düşmektedir. Bunun için anne baba önce kendileri evde kitap okuyarak, kütüphane kurarak çocuklarına örnek olmalıdır. Böylece ailede başlayan eğitim süreci okulda da gelişecektir. Bu tip güzel davranışları kazandırmak sabır işidir, gayret işidir. Bu kitap okuma alışkanlığını devam ettirmeliyiz. Başkaları gibi kitapların pahalılığı, zamanının olmaması, işlerinin yoğunluğu gibi nedenlerin arkasına saklanmamalıdır. Genelde sorulan sorudur. Boş zamanlarınızda neler yaparsınız diye. Bu cevaplardan biriside kitap okumak denilir. Kitap okumak bir boş zaman etkinliği değildir. Kitap okumak hava gibi, su gibi gerekli ve devamlı bir ihtiyaçtır.”Kurnaz insanlar okumayı küçümserler, basit insanlar ona hayran olurlar, akıllı insanlar ise ondan faydalanırlar.”Francis Bacon

Ahmet Güdücüoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder